Tayland


Ben; Tayland’a doğası, egzotik yiyecekleri, eğlencesi için gidip yeni insanlar tanıdım. Uçuşum aktarmalı olmasından da faydalanıp Kazakistan'ı da gördüm.

Tayland’a gitmeden önce internetten sıkı bir araștırma yaptım. Bunların tümünü burada yazmaya çalıșacağım. Öncelikle halletmeniz gereken konu uçak bileti. En ucuz bileti herkesin bildiği momondo.com adresinde aratıp bulabilirsiniz. Skyscanner'da var ama son zamanlarda Momondo'dan çok daha güzel fiyatlar yakaladım. Örneğin; Arnavutluk’a THY ile THY’nin sitesinden daha ucuza gitmiștim. Aktarmalı uçuș tercih etmezseniz THY’den bașka alternatif yok ne yazık ki. Avrupa’da geçerli olan önce al,ucuz al olayı uzun mesafe uçușlar için pek geçerli değil. Yani gidiș dönüș en az 400-500 doları gözden çıkartmanız gerekli. Bir de tur șirketlerinin paketlerine de bakabilirsiniz. Bunlar bileti toplu aldığından turla gitmek daha ucuz olabilir.
Evet bilet olayını hallettiğimize göre kalacak yer sorunsalına geçebiliriz. Ben eğer uzun süre kalacaksam genelde otel yerine evlerde konaklamayı seçiyorum. Bu șehri yașamamı ve oralı gibi hissetmemi sağlıyor. Bunun için de en iyi site Airbnb. Bir de Flipkey ve Homeaway siteleri de var. Burada süre çok önemli; eğer 1 hafta kalacaksanız otel tercih etmek daha doğru, ama uzun süreyse kesinlikle ev. Gerçi ben Tayland’a en az 2 hafta gelinmesini öneriyorum. Zaten 2 gün yol yorgunluğu oluyor.
Çoğu ev sahibi uzun dönem kiralamalara özel fiyatlar veriyor. Böyle bir durumda aynı bir Bangkok’lu gibi eșyalarınızı evde bırakıp, çevreyi görmeniz mümkün. Öteki türlü her seferinde bavul topla çıkar tatilden birșey anlamıyorsunuz. Kalacak yeri seçerken geliș amacınız da önemli. Evler tahmininizden küçük, yani 1+1 evde birimiz salonda birimiz odada takılırız modu pek gerçek olmaz. Eğer iki kișiyseniz ve ayrı odalarda kalacaksanız 2+1 tutmalısınız. Evin havuzlu olmasına dikkat edin hatun davet etmek için bahaneniz olur. :)
Evin 2. önemli özelliği de BTS’e yakın olması. BTS havadan giden bir metro sistemi genelde Sukhumwit yolu boyunca uzanıyor. Çok mantıksız bir sistem bana göre șehre gölge yapıyor gibime geldi. Ucuz evler genelde On Nut bölgesinde,yalnız burası merkeze biraz uzak. Ben Ekkamai, Ramkhamhaeng, Phatthanakan ve Bang Son'da kaldım. Bang Son şehrin bayağı dışındaydı ve eğlence merkezlerine biraz uzaktı. Tabi siz gitmeden bunu bilemezsiniz o yüzden haritada ișaretlediğim durak listesinden birinden evi tutabilirsiniz. Büyük daire içine aldığım yerler ise tam merkez, eğer burada kalacaksanız bulduğunuz evleri çok iyi araștırın.
Evet biletimizi aldık, evimizi veya otelimizi tuttuk. Șimdi eğer Tayland’a hatun için gidiyorsanız yazılanları 3 așağı 5 yukarı okumuș ve hayallere dalmıșsınızdır. Öncelikle Asyalı hatun fantezisi için Tayland çok da iyi bir seçim değil. Size söyleyebilirim ki Asya Rüya’nız pek uzun sürmeyecek. Zira gerek șehirde, gerek hatunlarda olsun yoğun bir koku var. Hatunların ciltleri biraz yağlı ve genç göstermelerine rağmen kart. Tabi yine de gelip görüp kendinizin karar vermesinde fayda var. Ben seks için para ödemeye karșı biri olduğumdan eğlence mekanlarına gittim çok da eğlendim ama ordaki hatunların da farklı olduğunu düșünmüyorum(yani parayla bu iși yapanların).
Ama eğer hatun için geliyorsanız gelmeden önceden șu siteye mutlaka üye olun Thai Friendly . Ücretsiz üyelikle site 15 dakikada bir mesaj atma hakkı veriyor, isterseniz gold üyelik de alabilirsiniz (25 dolar civarı). Sitede Ladyboylar da var, onların size yazmasını engellemek için profilinize Ladyboylarla ilgilenmiyorum tarzı birșey ekleyebilirsiniz. Ladyboy Tayland’ın gerçeği ve burda șöyle bir söz var; "Çok güzel bir kız görürsen ya Ladyboy’dur ya Japon".
 
Așağıda da değineceğim gibi buraya buraya yapılan seyahatlerin çoğu seks amaçlı yapılıyor. Halbuki aslında Tayland size çok ucuz, egzotik ve mutlu bir tatil imkanı sunuyor. Sizi kolunuzdan çekiștiren veya kulüpte yanınıza gelen kızlar geçimini sağlamaya çalıșıyor ve çoğu aslında evli. Yani burada paralı seks yaptığınızda kazanan siz olmuyorsunuz. Bunun dıșında Türkiye’de hesabını size ödeten, alıșverișinizi size yaptıran kızlara nasıl değer veriyorsanız; bunları dolaylı olarak sizden aldığı parayla alan kızlara da aynı değeri vermenizi öneririm. Bu ülkede her gün farklı kızlarla seks yapabilir, hatta fantezilerinizi bile gerçekleștirebilirsiniz ama ne kadar keyif alırsınız o önemli.
Geziye dönersek, Tayland için aktarma yapacağım Almaty, Kazakistan’a sabah vardım. Akșama kadar vaktim vardı ve Couchsurfing’ten tanıștığım kızla bulușacaktım. Yanımda Tenge (Kazakistan Para Birimi) olmaması, döviz bürosunda da bozuk dolar olmaması gibi problemlerden dolayı taksiye binmek zorunda kaldım. Yurtdıșında taksiye binmeyi hiç sevmem, baștan pazarlık ettiğimiz için sorun çıkmayacağını düșünüyordum. Ama çıktı. Kazakistan’da taksiye binecekseniz mutlaka taksimetre açtırın ve o tutarı ödeyin. Havalimanı șehre çok yakın olmasına rağmen astronomik ücretler isteyebilirler. Hostele gidip biraz dinlendim. Sonra Couchsurfing’ten tanıștığım rehberim Azhar ile șehri gezdik. Açıkçası Almaty tam da 1 günlük bir șehir. Ama șehri yerlisiyle gezerseniz. Mesela taksi sistemi șöyle ișliyor. Yolun kenarında duruyorsunuz herhangi bir arabaya nereye gideceğinizi söylüyorsunuz, fiyatta anlașırsanız arabaya binip devam ediyorsunuz. Tabi yanınızda yerli biri olmadığında böbreklerinizin alınıp buz dolu bir küvette uyanma riskiniz var. Bizim bindiğimiz arabalardan birinde de adamın teki evinde șarap ikram etmek istedi, biz İstanbul çocuğuyuz dedim yemeyiz bu numaraları. Kazakistan Ekim ayında gitmeme rağmen soğuktu, Azhar'dan öğrendiğime göre ertesi hafta kar yağmıș zaten. Almaty’de șehrin merkezindeki teleferikle dağa çıkabilirsiniz. Biz gittiğimizde inșaat halindeydi. Bunun dıșında Zenkov Cathedral’i ve Panfilov Park’ı görebilirsiniz. Ben de buraları gezdim, uçak saatine kadar Azhar ile takıldıktan sonra otogardan hallice havalimanına döndüm.
Bangkok’a gidiș uçağında yanıma sarhoș bir kadın oturdu. Genç bir sevgilisi varmıș, bakanlıkta çalıșıyormuș bunu aldatmıș falan anlatıyor. Ben de jetlag mı oldum, hava mı çarptı nedir bașım ağrıyor ve deli gibi midem bulanıyor. Dedim “ablacım seni çok dinlemek isterim ama șu an konușacak halde değilim. İzin ver biraz uyuyayım, yemeği bi versinler ondan sonra konușuruz.” Kadın bu sefer diğer yanda oturan kadına döndü. Ama sürekli birșeyler anlatırken beni dürtüyor koluyla. Ya sabır çekip devam ediyorum ki ikramlar geldi. Bu sefer de ikramlarla ilgili birșey sordu. Dedim "bilmiyorum". Kadın da “sen benle konușmak istemiyorsun” diye trip attı. Baktım olacak gibi değil gidip yerimin değiștirilmesini istedim, ilerleyen saatlerde yanımdaki diğer kadın da aynı șeyi yaptı. En son Bangkok’a inerken, 3'lü koltuğa yatıp sızan ablayı uyandırmaya çalıșıyorlardı.
Tabi Kazakistan’ın soğuğundan Bangkok’a inmek vücutta bir șok etkisi yaratıyor. Aktarmanın bir dezavantajı da bu. Bangkok’a indiğimde de turizm danıșma bürosunda metroya nasıl gideceğimi ve bileti nereden alacağımı öğrendim, telefon hattımı değiștirdim ve Ekkamai’deki evime doğru yola çıktım. Suvarnabhumi Havalimanı'nda okuma yazmanız olduğu sürece kaybolmanız imkansız ve șehir merkezine ulașmanız için treni öneririm. Trenin bileti ayrı satılıyor, șehre indikten sonra da BTS için kart alabilirsiniz. Linkini verdiğim kartlar ișinizi görecektir. Aslında belediye otobüsleri çok ucuz aman alfabe farklı olduğu için normal belediye otobüsüne binmeniz, binseniz de ineceğiniz yeri tutturmanız çok zor.
Hangover filmindeki What happens in Bangkok, stay in Bangkok sözündeki gibi bir yașam var Bangkok’ta. Patpong, Soi Cowboy ve Nana bölgesinde tümüyle seks odaklı bir yașam dönerken; Siam, Asok, Watthana gibi yerlerde büyük șirketlerin ofisleri ve plazalar var. Buraya kadar ișin parasız boyutuyla ilgili bilgi verdim. Açıkçası paralı boyutu için internette çok daha iyi kaynaklar var. Dediğim gibi ben buna karșıyım. Yine de yapmak isteyenler için birkaç öneri yazayım.
  • Eğer kızı bardan çıkartıyorsanız bara da ayrı ücret ödemeniz gerekir. Bunu unutmayın. Tabi bardaki her hatun daha güzel sokaktaki daha çirkin diye birșey yok.
  • Nana bölgesi en fazla freelance hatunun olduğu bölge, aynı zamanda barlarda burada yoğunlukta. Böyle bir niyetiniz varsa bu çevrede dolașmanız avantajınıza olabilir.
  • Yine Nana bölgesinde Thermae isimli bir bar var. Burada freelance hatunlar dizili şekilde durup siz de aralarından yürüyerek, beğendiğinizle konuşarak "anlaşmaya" çalışıyorsunuz. Buranın özelliği kızı çıkarttığınızda barın sizden herhangi bir ücret talep etmemesi.
  • Bu șekilde anlaștığınız bir hatun sizin kız arkadașınız gibi oluyor. Eğer günlük olarak anlaşırsanız, otelinize gitmeden önce restorana, bașka bir bara gitmek isteyebilir. Kısa süreli anlaşırsanız muhtemelen sizi bir an önce defedip bir sonraki müşterisine gitmek isteyecektir. Bunu da göz önünde bulundurun.
  • Otelinizde güvenlik önlemini elden bırakmayın. Pasaportunuz, paranız kiralık kasada dursun. Hatta kaldığınız otele değil bașka bir otele de götürebilirsiniz.
  • Seks, duygusal birșeyler hissettiğiniz kișiyle yapıldığında güzeldir. Bunu unutmayın.
Nana bölgesinden yukarıda bahsettim. Soi Cowboy alanı çok küçük bir yer. Burada Soi Cowboy adında bir bar da var. Burada daha çok Avrupalı turistleri görebilirsiniz. Biraz daha nezih bir eğlence anlayıșı var. Ben de burada Fransız bir kızla tanıștım, değișik bir tecrübe oldu. Patpong ise en kötüsü. Bizim Laleli gibi düșünebilirsiniz. Bir yanda giyim mağazaları, bir yanda pavyon tarzı yerler. Ben gittiğimde yanlıș bir yere mi geldim acaba diye defalarca sordum, ama ne yazık ki doğru yermiș. Parayla seks yapmanızı zaten önermem, eğer yapacaksanız da Patpong’u hiç önermem.
Bangkok’ta bir de masaj salonu olayı var. Masaj salonlarının ne yazık ki kötü bir ünü olduğu gibi ișini gayet profesyonel ve iyi yapan salonlar da mevcut. Bunların fiyatları çok ucuz. Zaten normal masaj mı, “mutlu son” masaj mı fiyatlardan anlayabilirsiniz. Thai masajını çok sert yapıyorlar. Bunun dıșında yoruldukça foot massage yaptırabilirsiniz. 10-20 dolar gibi bir ücret ödüyorsunuz ve en bakımsız salonlar genelde en iyisi oluyor. Eğlence için Khao San Road’u da öneririm. Aynı zamanda burası birçok hostel’e ev sahipliği yapıyor. Avrupalı turistlerin çokluğu nedeniyle fiyatlar biraz daha yüksek olsa da, düzeyli bir eğlence sunuyor. Canlı müzik olarak 20 Something Bar ve Muse isimli bir bar var. Genelde yerel gençlerin takıldığı bir yer olduğu için Freelancer arkadașlar yok, rahatsız edilmiyorsunuz. Müzik sevkinize göre bir çok Club ve Bar seçeneği de mevcut. Yemek için de Jeffer Steak diye bir zincir buldum, birçok yerde șubesi var. Burada uygun fiyatlı lezzetli yemek yiyebilirsiniz. Bizdeki Midpoint’in kazık olmayan ve makul dekorasyonlu halini düșünün.
Bangkok’un turistik yerlerini yazmaya gerek yok biraz araștırma yapsanız bulursunuz zaten. Sadece Budist tapınaklara girerken bizdeki gibi șortla içeri alınmadığını bilin. Tapınaklara girerken Thai’ler para ödemiyor, sadece sizden para alınıyor. Ayrıca Wat Pho’da bir de su veriyorlar. Saphan Taksin BTS istasyonundan nehir teknelerine binerek Wat Pho ve çevredeki çoğu turistik yere ulașabilirsiniz. İsterseniz nehir teknelerinden günlük kart da alabilirsiniz. Bir günde hepsini gezerim derseniz daha ekonomik. Bir de Turistik amaçlı değil ama ulaşım için kullanılan nehir teknelerine de mutlaka binin derim. Burada durak ismini söyleyip ona göre paranızı veriyorsunuz, ineceğiniz zamanda durağa gelmeden önce kalkıyorsunuz. Bizdeki dolmuşların, suda giden hali.
Elektronik ürünlerin fiyatlarının düșük olduğu gibi bir inanıș var, ama yanlıș. Belki kur farkından dolayı Avrupa’lılara ucuz gelebilir. Ben alınacak birșey bulamadım. Bizdeki Doğubank’a benzer Platinum Shopping Mall ve MBK Center var. Buralara isterseniz bakabilirsiniz. Ürünlerin bazılarında fiyat yazıyor, çoğu pazarlık usülü. Tayland’ın havası tropikal iklim, baharlarda genelde muson yağmurları oluyor. Ben birkaç yağmura denk geldim, bizdeki ahmak ıslatan yağmuruna benziyor. Bir yere sığınıp 15-20 dakika beklerseniz geçiyorlar. Telefonunuz suya dayanıklı değilse birkaç poşete geçirmenizi öneririm, çünkü tabiri caizse "donunuza kadar" ıslanıyorsunuz. BTS çoğu alıșveriș merkezleriyle entegre, bu yüzden hiç ıslanmadan AVM’lere de girebilirsiniz. Bangkok’tan sonra Pattaya’ya geçtim. Walking Street’in girișinde “İyi erkekler cennete, kötü erkekler Pattaya’ya gider” diye bir söz var. Walking Street’deki kulüplerin tümünde seks pazarlığı yapılıyor. Birkaç tane Rock bar var, burada rahatsız edilmeden müzik dinleyip, içki içebilirsiniz. Ben Blue Sky’da oturdum, içki kötü ama müzik iyiydi. Rahatsız edilmeden diyorum, çünkü kızlar kollarınızdan tutup içeri gelmeniz için çekiștiriyor sizi. Walking Street’in dıșındaki Beach Road’da ise olay daha kötü. Burda da freelancer'lar ve ladyboy’lar takılıyorlar.
Özellikle biri kolumdan beni tutup,nereli olduğumu nereye gideceğimi sorduktan sonra “500 baht; önce sen bana, sonra ben sana” dedi. Dedim “O zaman sen de bana 500 baht vereceksin”.”Sen çok esprilisin, yakıșıklısın da, seninle otele geleceğim diyip koluma girdikten sonra” ayrıldık. Bu yol boyunca da kadınlar anlaștıklarıyla otellere gidip birkaç saat takılıp geliyorlar ve yeni müșterilerini bekliyorlar. Yağmur bastırdığı için bir fahișe, onun kocası ve aynı zamanda satıcısı, bir de zenciyle (aynı fıkra gibi) bir ağacın altında bekliyoruz. Kadın ve kocasıyla konușmaya bașladık. Kadın normalde günde 3-4 erkekle birlikte olduğunu söyledi. Kocasına durumu sorduğumda ise iș yok cevabını aldım. Bu bir mazeret mi, mazeretse de nasıl katlanıyor ve birbirlerini sevdiklerini söylüyorlar, inanın bilmiyorum. Sadece seks ülkesi olarak anılmaya Amerika’yla tanıștıktan sonra bașladıklarını söyleyebilirim. Fahișelik, Tayland’da yasal ve herhangi bir olayda polis, onlardan yana tavır alıyor. Bilginiz olsun.
Pattaya’nın denizi çok kötü, denize girmek için Koh Lan isimli adaya gidebilirsiniz. Koh Lan'a, Pattaya Liman’dan kalkan feribotla ulașabilirsiniz. Yazdığım feribot saatlerini kontrol edin, 2 saatte bir feribot var. Feribotlardan biri Naban Port, diğeri Tawaen Beach’e gidiyor. Tawaen Beach’e gidip iskelenin sağındaki kayalık yere gitmenizi öneririm. Burada çok güzel bir plaj var. Diğer bir seçenek ise özel sürat tekneleriyle gitmek. Bunlar feribotun 10 katı paraya falan gidiyor, ama Koh Lan dıșında bașka adalara da gidebilirsiniz bunlarla. Tayland’a giderken çok yoğun çalıșmıș ve hep bu uzun tatili hayal etmiștim. Tek hayalim de bir șezlonga uzanıp boș boș denize bakmaktı, Koh Lan bunu yapmak için güzel bir yer. Burada ucuz bütçeli otellerden lüks tesislere kadar geniș konaklama seçeneklerinde 2-3 gün kalmanızı öneririm. Pattaya’dan döndükten sonra yine internetten tanıștığım bir hatun benim için Krabi’den Bangkok’a geldi. Onunla birlikte Hua Hin’e gittik. Hua Hin’in methini çok duymuștum ancak hiçbir methiyeyi haketmeyen bir yer. Tek avantajı Bangkok’a yakın olması. Gidip zamanınızı kaybetmenizi önermem. Cha-am bölgesi hakkında çok olumlu șeyler duymuștum ama denizi çok kötüydü, peyzaj düzenlemesi ise güzeldi. Biz Beach Garden Hotel Cha Am'da kaldık. Eğerki giderseniz, สเต็กหน้าวงั ค่าย พระรามหก isimli steak house’u ziyaret etmenizi öneririm. Yeri ana cadde de olmasına rağmen biraz sapa ama güzel et yapıyor. Hua Hin’den Surat Thani’ye trenle geçtik. Thailand’da tren yolculuğu otobüsten pahalı ve trenler eski ama çok konforlu. Oturduğumuz koltuklar 2 katlı ve yatak olabiliyordu. Yatağı yapmak için ve toplamak için de trende bir görevli var. Aynı zamanda bu görevli trendeyken rahat da uyuyabiliyorsunuz. Sadece yataklar tek kișilik, eğer sevgilinizle aynı yatakta yatmak isterseniz kompartımanlardan almanız gerekiyor. Surat Thani’den de otobüs ve feribot yolculuğu ile Koh Samui’ye geçtik. Buralarda yanınızda bir Thai’nin olması ciddi bir avantaj. Hem rehberlik yapıyorlar, hem de fiyatlar biraz daha ucuz oluyor. Koh Samui’de motor kiraladık. Size de öneririm. Hatta genel olarak Thailand’da araba ya da motor kiralamak mantıklı, toplu tașımadan ucuza geliyor. Sadece trafik sağdan akıyor, buna dikkat etmeniz gerekli. Koh Samui’de denize sıfır Rich Resort Beachside Hotel'de 2 gece 2 kiși 100 tl’ye kaldık. Koh Samui için de daha fazla gün ayrılabilirmiș.
 
Koh Samui adasında Thai halktan çok Avustralyalı yașıyor. Tren istasyonunda tanıștığımız Avustralya’lı amca sırf sigara ucuz olduğu için buraya tașındığını söylemiști. Bondi diye bir Avustralya barı var, burayı ve tam karșısındaki Asador’u yemek için öneririm. Bir de Shamrock Bar var, eğlence için orayı tercih edebilirsiniz. Koh Samui'de denk gelirseniz "Full Moon Parti"ye katılmanızı öneririm. Koh Samui’den dönüș benim tatilimin de yavaș yavaș sonlandığı anlamına geliyordu. Koh Samui’den yine feribot ve otobüsle Surat Thani’ye oradan uçakla Bangkok’a geldik. Koh Samui’de havalimanı var ama biraz daha pahalı. Surat Thani daha ucuzdu. Havalimanı transferi için de Koh Samui’de, Phantip Travel en büyük acente. Burayla pazarlık yapıp havalimanı transferinizi de yapabilirsiniz. Tamamen güvene dayalı bir sistem, size feribot ve otobüs için bir bilet veriyorlar. Feribottan indikten sonra otobüse de bileti verip havalimanına gidiyorsunuz. Kulağa șaka gibi geliyor ama sistem ișliyor.Bangkok’da uluslararası uçușlar için kullanılan Suvarnabhumi ve iç hat ya da Asya ülkeleri için kullanılan Don Mueang Havalimanı var. Suvarnabhumi çok daha modern bir havalimanı ve trenle ulașabiliyorsunuz. Don Mueang için BTS ile Mo Chit’e gelip yaklașık 150 Baht’a taksiye veya yine Mo Chit’ten 29 numaralı otobüse(18 Baht) binebilirsiniz.
Dönüș günü geldiğinde ise gerek aldığım içkiler gerekse kıyafetler çantama sığmadı. Büyük bir poșet, küçük bir poșet, sırt çantası ve valizle bankodaki kıza geldim. Valizim 23 kilo gelmiști, sınır 15 kilo. Ucuz olduğu için aldığım Red Bull’ları oradaki kızlara dağıttım, valizden birkaç eșyayı daha poșetlere sıkıștırdım. 19 kilo geldi ama Red Bull’ların etkisiyle kabul etti kız. pasaport kontrole giderken, poșetlerden biri koptu. Onu da kucağıma aldım böyle mülteciler gibi geçiș yaptım pasaport kontrolden. Tayland’a girerken size bir kağıt veriyorlar. Bu kağıdı çıkıșta geri veriyorsunuz, kaybetmemeniz gerekiyor.
Tayland’a gidiyorum veya gittim dediğinizde gelen gevrek gülüșlere, seks turizminin ülkenin imajına yaptığı olumsuz katkıya, indiğinizden itibaren gelen o baharatlı kokuya rağmen Tayland'ın doğal güzellikleri çok fazla ve turiste çok değer veren bir ülke. Halk bütün olumsuzluklara rağmen güleryüzlü ve kralla kraliçelerini taparcasına seviyorlar. Bangkok’da her saat trafik olmasına rağmen bir korna sesi duymadım. Tüm acısını gömerek sizi mutlu etmeye çalıșan bir ülke var karșınızda, bence bunu değerlendirin. Eğer Asya’yı görme gibi bir amacınız varsa Tayland’dan bașlamanız iyi bir seçim.
 

Gezi Bonusu

Air Astana’nın, THY ile ortak yaptığı bir sefere denk gelmiștim. Milleri ișletmek istedim ama henüz birliğin üyesi değilmiș. Bende uçağın kalkmasını beklerken telefonumu zorla bulduğum havalimanında bir yerde șarj etmeye bașladım. Kapıdaki görevlinin hadi ișaretini duyunca da toplantım içeri geçtim. Körükteyken çantamdan bazı șeyleri almak için durdum. Genelde cam kenarı seçtiğim için uçağa oturmadan önce tüm alacaklarımı alır öyle otururum. Aldım alacaklarımı uçağa geçtim. Tam dolap üstü bagajlara koyacağım bir de ne göreyim, montum yok. Unutmușum, hemen geri dönmek için uçaktan çıkmaya çalıștım hostes izin vermedi. O arada Air Astana’nın yer sorumlusu geldi, ona söyledim. İnemezsiniz mümkün değil diyor. Dedim O zaman gitmemin anlamı yok pasaportum,param hepsi montta. Neyse gitti nasıl bulduysa buldu, getirdi montu. Yolculuğumuzun ilk ayağı bașladı. Air Astana güzel bir havayolu. Güzel mavi ve gri renk temalı uçakları var. Șahsen uçakta hiç konfor aramam ama bu Londra’dan sonra ilk uzun uçușumdu, sürekli yapılan ikramları olsun, hosteslerin güler yüzü olsun iyiydi. Ancak size önerim erken gidip normal check-in’le acil çıkıșa oturmaya çalıșın. Benim havayolu ekstra para istemiyordu ama isteyenlerde de 3-5 fazla para verilebilir.