parallax background

FARUK'UN MEGALO IDEASI
Yunanistan, dedemin oradan gelmesi nedeniyle benim için ayrı bir öneme sahip. Hep gitmek istediğim ancak hiç gidemediğim yerler arasındaydı. Bir türlü uygun bir zaman ve kaynak (para) bulamamıștım.

İșten ayrılmaya karar verdiğim, bu durum da Schengen vizesi almamı zorlaștıracağı için 19 Mayıs tatilini Yunanistan’da geçirmeye karar verdim. Vizemi ișten çıkmadan önce aldım, Jolly Tur'dan ucuz bir tur buldum. 4 Gece 5 Gün otobüsle 195 Euro’ydu tur. Kendim gitsem, otobüsle gidiș-dönüș 150 Euro tutuyordu. Otobüs Harbiye’den kalkıyordu, bu avantajlarla turu aldım. Tüm gece boyunca yolculuk yaptık, Selanik’e ulaștık. Selanik’teki otelimiz ne yazık ki șehre biraz uzaktı. Blog'u okuyanlar aşinadır, Yunanistan’da otobüsler ne yazık ki bedava değil. Gayet de pahalı ve duraklar kiril alfabesiyle olduğu için pek birșey anlamıyorsunuz. Ancak Yunanlar çok yardımsever. Selanik’e geldiğinde İzmir’e geldin zannedeceksin derlerdi bende de kesinlikle öyle oldu. Hele o kaleye çıktığımızda direk İzmir’deymișim gibi hissettim.
Tek gittiğim seyahatlerimde Couchsurfing’i çok kullanıyorum. Couchsurfing insanların birbirlerinde ücretsiz kalması için kurulmuș bir site, her ne kadar șu an bir Airbnb'ye özenme durumu olsa da faydalı bir site. Açıkçası burada Türk bir erkek olarak sizi evine misafir edecek bir kız var mıdır bilmiyorum, kötü bir imajımız var çünkü. Ancak insanlarla tanıșmak, gideceğiniz yer hakkında bilgi almak, kafanızdaki soruları sormak için çok güzel bir platform. Ayrıca kalacak yer sorununuz olmadığı zaman, insanların size güvenmesini sağlıyor. Ben de tek gittiğim için yalnız gezmemek amacıyla bu siteden kișilere mesaj attım. Birisi bana Elia Lemoni isimli muhteșem bir restoran önerdi. Eğer siz de Selanik’e giderseniz buraya uğrayın. Selanik’e gelmeden önce İskeçe’ye uğradık. Telefonumun ekranının kırılması nedeniyle burayı ne yazık ki çok sevemedim. Turla gitmenin bir avantajı bu tarz küçük yerlerde 1-2 saat kalabilmeniz. Öteki türlü buraya gelmek zaten çok zaman alıyor. Selanik’in tüm turistik yerlerini gördük. Bu turdaki rehberimiz genç ve bilgiliydi. Gayet doğru yönlendirmeler yaptı, çok memnun kaldık. Zaten 30 yaș civarı 3 kiși olduğu, diğer herkes emekli modunda olduğu için o da özellikle benimle iyi geçindi.
Selanik’te otelin șehir dıșında olması, gezecek kimse olmaması ve yol yorgunu olmam gibi sebeplerle birkaç bira alıp otelde takıldım. Yunanistan’da gezerken dolandırıcılık olaylarına çok dikkat etmelisiniz. Bizim turdan 4 kișinin parası ve fotoğraf makinesi çalındı. Özellikle restoranda otururken veya ekstra turlarda dikkatli olun. Grup olarak gezmenin bu tür açık hedef yaratma gibi bir tehlikesi olabiliyor.
Bizim tur Selanik’ten, Atina’ya giderken Meteora diye bir yere uğradı. Bu normalde ekstra bir tur ve mutlaka, șiddetle almanızı öneriyorum. Turu almayanları mülteci gibi șehrin dıșında bir dinlenme tesisinde bırakıyorlar. Meteora bir kasaba ve 9 tane kraterde kilise var. Bir de kasabanın merkezi var. Bizim turda daha önce orayı görenler 3 saat boș boș oturmamak için șehrin merkezinde inmek istediler, ama tur șirketi indirmedi. Bence yapmaları gereken indikleri yerden bir taksi bulup șehir merkezine gitmekti, ama bunlar ya onu akıl edemedi ya da rehberle kavga etmek daha kolaylarına geldi.
Meteora’daki kiliselerin altında müzeler var. Yalnız bu müzelerde ne yazık ki biz Türkleri mutlu edecek șeyler yok. Tarihleri bizimle bașladığı için onların Kurtuluș Savașı da bizlerle yaptıkları Balkan Savașı. Tablolarla, heykellerle de anlatmıșlar. Bu tarz konularda hassasiyetiniz varsa bu müzeleri gezmemenizi öneririm.
Ancak Meteora’nın güzelliğini mutlaka görmelisiniz. Kiliselerin birbirleriyle iletișimi için makara sistemi geliștirmișler ve yiyecek transferini bu șekilde yapmıșlar. Hala aktif olan kiliseler de mevcut. Meteora’ya tur dıșında; kiralık araçla veya Yunanistan içindeki tur șirketleriyle gelebilirsiniz. Belediye otobüsü tarzı bir otobüse rastlamadım. Meteora turu 55 Euro’ydu. Yunanistan içi tur șirketlerinde daha ucuza bulabilir veya kalabalıksanız dinlenme tesisinde inip taksiyle gidebilirsiniz. Pazarlık gücünüze göre 1 kiși fiyatına 4 kiși gidip gelebilirsiniz. Daha sonra 2 gün kalacağımız Atina’ya ulaștık. Atina’da kaldığımız otel șehrin merkezinde ve metroya çok yakındı. Metrolara ücretsiz(kaçak) binme olayı burda da mevcut. Ama ben metro için de tramvay için de bilet aldım. Hatta hesaplamada hata yapıp fazla almıșım, birkaç bilet Türkiye’ye getirdim. Atina’da Acropolis’e çıkmamı tadilatta olduğu için yerel rehberim Esra önermedi, ben de çıkmadım. Onun yerine Acropolis Museum’u gezdim. Çıkan eserlerin çoğu burada da var. Acropolis’e çıkarsanız da Anafiotika tarafından giderseniz orda kasaba ve tarzı küçük șirin beyaz evler göreceksiniz. Eğer Atina’ya yazın giderseniz șehrin merkezinden denize girebilirsiniz. Bunun için tramvaya binmeniz gerekecek. Tramvayda plajlar ișaretli ayrıca yerel halka da sorabilirsiniz.
Avrupa’daki herșeyin Pazar günü kapalı olma olayı burda da var. Büyük marketlerin de kapalı olduğunu unutmayın. Mikroliman ve Karaiskaki Stadı ziyaret etmeniz gereken yerler. Zaten yanyanalar. Mikroliman'da birçok balık restoranı var. Mikroliman'ın da içinde olduğu Pire bölgesine İzmir’den göçen Rumlar yerleștirilmiș. Onlar da buraya 2. Bir İzmir yapmıșlar. Atina’da bir de bütün direnișlerin bașladığı Exarhion diye bir bölge var. Burası bir kurtarılmıș bölge ve aynı Gezi Direniși gibi elde edilmiș. Dükkanların imece usulü çalıștığı, hemen hemen bütün göçmenlerin yașadığı bir yer burası. Buradaki bir duvarda da Berkin Elvan anısına yapılan bir çizim ve Yunanca Seni Unutmayacağız yazısı var. Burda gerçekten duygulandım. Bu bölge tur rotalarında olan bir yer değil, beni Esra getirdi. Gitmenizi öneririm. Esra beni güzel bir rock bara götürdü ve orada ayrıldık. İstanbul’daki rock barlar ile yurtdıșındaki rock barların arasındaki en büyük fark kadın-erkek dengesi ve șișman kadınların azlığı. Yunanistan’daki kızlarda hemen hemen Arnavutluk kadar güzeldi. Ne varsa köklerimin geldiği topraklarda var demek ki. Bu arada kızların tümü beyaz tenli renkli gözlü değil, hepsi aman aman güzel de değil ama hepsi güler yüzlüler. Sokakta birșey sorduğunuzda ya da bir yerde muhabbet etmek istediğiniz de bön bön suratınıza bakmıyorlar. Neyse barda 2 tane kızla tanıștık, gece döneceklermiș hafta sonu tatili için gelmișler. Beni de yașadıkları yere davet ettiler ancak ben turla geldiğimi bir türlü anlatamadım sanırım israr edip durdular.
Atina’da eğer Yunan tarzı bir eğlence isterseniz Plaka bölgesi ihtiyacınızı karșılar. Genelde ekstra tur ile satılan taverna geceleri de burada yapılıyor. Tam Akropolis’in karșısında istasyonun çevresinde bir çarșı var. Hediyeliklerinizi burada alabilirsiniz. Ayrıca orada Lokomui diye çok güzel bir kafe var, orda da birșeyler içmenizi öneririm. Akropolis’i karșıdan görüyor ve her zaman kalabalık. Monastraki bölgesinde Six D.o.g.s. ve 7 Jokers adlı 2 Rock bar var. Seviyorsanız gidebilirsiniz. Six D.o.g.s. çok daha büyük ve yer bulmanız olası, 7 Jokers ise küçük ve samimi. Monastraki bölgesinde bunun gibi bir çok kulüp ve bar var. Bunlara da girebilirsiniz. Atina, Selanik’e göre biraz daha pahalı.
Yașlı ahalimiz Selanik’teki șehir dıșı ve büyük otele bayılmıș, Atina’daki küçük fakat merkezi otelimizi de yerden yere vurmuștu. Apollo Otel biraz küçüktü doğru, ancak çok merkeziydi. Turla gittiğinizde otel seçimi ne yazık ki sizin elinizde olmuyor. Atina’da bir de kașarlı pide benzeri birșey yedim. Ben böyle güzel bir șey yediğimi hatırlamıyorum. Hatta Esra’ya sırf bunun için Atina’ya tașınılır dedikten birkaç ay sonra Atina’dan bir iș teklifi aldım. Uzatmayayım hala Türkiye’deyim. Atina’dan, son geceleyeceğimiz yer olan Gümülcine’ye hareket ettik. Yolda da Kavala’ya uğradık. Bazı turlar Kavala’da konaklama verirken, bazıları Gümülcine veya Dedeağaç’ta konaklıyor. Kavala’nın girișinde yine Türkleri rencide edici bir tabela var. İlginçtir ki Kavala en çok parayı Türklerden kazanıyor. Bu tabela için Kavala halkı da ikiye bölümüș, kimi kalksın kimi dursun diyor. Yalnız halktan biri tabela yenilendikçe kırmızı sprey boyayla boyuyormuș.
Kavala’da balık yemelisiniz. Onu da zaten tüm turların durduğu garsonlarıTürkçe bilen Orea Mitilini (Todori) adlı lokantada yiyebilirsiniz. Todori aslında burda çalıșan Türkçe bilen șef garsonun ismi, bazı tur șirketleri lokantanın adını da böyle söylüyor. Balıkları gayet lezzetli ve fiyatları uygun. Özellikle Todori'nin pazarlık yapmaması takdire șayan. Kavala’da hediyelik eșya alabileceğiniz yerler var ancak ben Atina’yı öneririm. Kavala’ya gelip Kavalalı Mehmet Ali Pașa’nın konağını görmemek olmaz. Bildiğiniz gibi Kavalalı, Osmanlı’ya yıllarca kök söktürmüș biri. Șu anda da bu bina Mısır Konsolosluğu olarak kullanılıyor. Onun biraz yukarısında da dev bir heykeli var. Șaha kalkmıș at üstündeki bu heykel iddiaya göre Türkiye’ye doğrulmuș durumda.
Yunanlar genel olarak milliyetçi insanlar ancak durup dururken sırf siz Türk olduğunuz için de size saldıracak değiller. Her millet de olduğu gibi iki millette de fanatik olanlar var. Burada, özellikle deplasmanda olmanızın da dezavantajıyla böyle bir olayla karșılaștığınızda alttan alırsanız sizin yararınıza olur. Zaten sizin turist olduğunuzu bilen kimse de durup dururken böyle bir konu açmaz.
Kavala’dan, Gümülcine’ye yola çıktık ancak gruptaki yașlıların fazlalığı hızlı hareket etmemizi önlüyordu. Kavala Kurabiyecisi'nde ciddi vakit kaybettik ve otele ulaștık. Chris and Eve Mansion, kaldığımız oteller için de en lüks olanıydı ancak șehre çok uzaktı. Geç geldiğimiz için vasıtada yoktu Gümülcine'ye ancak taksiyle gidip gelebilirdik. Benim Couchsurfing’te tanıștığım, bana şehri gezdirecek olan kızla da bu yüzden ne yazık ki görüșemedik. Ertesi gün Gümülcine’ye geldik. Burada Atina’nın aksine insanlar soğuk, birine yazmak șöyle dursun resmimizi çekmelerini istediğimizde bile bön bön bakıyorlardı. Gümülcine güzel bir kent, yarım gün gezmek yeterli olur bence. Kızların soğuk olma durumunu da Müslüman nüfusa bağlıyorum.

Sonra dönüș yoluna geçtik. Burada benim için bir sınav vardı. Daha önce uçakla çok içki geçirdim, ancak otobüs tecrübem yoktu. Ben de șöför ve rehberden yardım aldım. Bana bagajda tutmamın çok riskli olacağını söylediler. Internette otobüsle gümrükten geçtiğimde ne olacağını çok araștırmıș, ancak bulamamıștım. Olay șöyle; Gümrük memurunun 3 seçeneği var, bunu tamamen keyfine ve o andaki yoğunluğa göre yapıyor.
1- Otobüsten hiçbir bagaj açmadan yola devam ettirebilir.
2- Otobüsten rastgele bir bagaj açtırır, eğer bu bagaj temizse yola devam ettirir. Değilse bașka bagajlar da açtırabilir.
3- Otobüsteki bütün bagajları kontrol eder.
Șöförden öğrendiğime göre en çok 2.’yi tercih ediyorlarmıș. Biz de öyle oldu ve șansa benim bagajı seçti. Bagajı çıkarttığında bagaj sahibi inip bagajı açmak durumunda. Zaten göstermelik bir hareket açıp șöyle bir bakıp kapattırıyor. Tüm otobüsü kurtarmanın gururuyla otobüse döndüm, șöförle bayağı bi șakalaștık ve öğlen 4-5 gibi Harbiye’ye ulaștık. Bu turu Jolly Tour’dan almıștım ve çok keyifliydi. Gözüm kapalı öneririm. 190 Euro tura, 55 Euro Ekstra olan meteora turuna, 145 Euro ise Yunanistan’da harcadım. Özellikle, en az harcama olarak rekor kırdığım bir tatil oldu. Yunanistan yerine göre ucuz bir ülke, giderseniz pahalı yerleri de var. Örneğin; 3 ekstra tur alsam Yunanistan’da harcadığım tüm para çıkacaktı.
Yunanistan’ın tek dezavantajı vizeli olması. Ayrıca, ne yazık ki vizeyi uzun süreli de vermiyorlar. Ya da ben bașaramadım. Șu ana kadar aldığım en uzun Schengen 2 ay. Yeșil pasaportunuz varsa hafta sonları bile gideceğiniz bir yer. Ben ișten ayrıldığım için maddi durumlarım çok iyi değildi. Bundan dolayı Yunan Adaları'na henüz gidemedim ancak inanıyorum ki Çeșme, Bodrum’dan ucuzdur.

Gezi Bonusu

Yunanistan her bașvurana vize veriyor ama uzun süre vermiyor. Ben de bașvururken uzun süre alırım diyorum ama sadece 3 ay alabildim. Sonra bazı kaynaklarla tanıștım ve artık uzun süre vize alabiliyorum. İnanın Yunan adalarına veya Kavala'ya gitmek Bozcaada veya Çeșme'ye gitmekten daha ucuz. Arabanızla veya otobüsle gidebilirsiniz, arabayla giderken otoban geçiș ücretlerine dikkat edin. Benim Yunanistan'da çok iyi bir rehberim vardı, size tavsiyem siz de gitmeden önce yerel bir rehber edinin.